NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
116 - (2464) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
ومحمد بن
عبدالله بن
نمير. قالا:
حدثنا وكيع.
حدثنا الأعمش
عن شقيق، عن
مسروق. قال:
كنا
نأتي عبدالله
بن عمرو
فنتحدث إليه -
وقال ابن
نمير: عنده -
فذكرنا يوما
عبدالله بن
مسعود. فقال:
لقد ذكرتم رجلا
لا أزال أحبه
بعد شيء سمعته
من رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول
"خذوا القرآن
من أربعة: من
ابن أم عبد -
فبدأ
به - ومعاذ بن
جبل، وأبي بن
كعب، وسالم،
مولى أبي
حذيفة "
.
[ش
(خذوا القرآن
من أربعة) قال
العلماء: سببه
أن هؤلاء أكثر
ضبطا
لألفاظه،
وأتقن
لأدائه، وإن
كان غيرهم
أفقه في
معانيه منهم.
أو لأن هؤلاء
الأربعة.
تفرغوا لأخذه
منه صلى الله
عليه وسلم.
مشافهة،
وغيرهم
اقتصروا على
أخذ بعضهم من
بعض. أو لأن
هؤلاء تفرغوا
لأن يؤخذ عنهم.
أو أنه صلى
الله عليه
وسلم أراد
الإعلام بما
يكون بعد
وفاته صلى
الله عليه
وسلم من تقدم هؤلاء
الأربعة
وتمكنهم،
وأنهم أقعد من
غيرهم في ذلك،
فليؤخذ عنهم].
{116}
Bize Ebû Bekr b. Ebi
Şeybe ile Muhammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Veki'
rivayet etti. (Dediki): Bize A'meş Şekik'den, o da Mesrûk'dan naklen rivayet
etti. (Demişki): Bize Abdullah b. Amr'a gelerek onunla hadis söyleşirdik. —İbni
Numeyr onun yanında demiş. — Bir gün Abdullah b. Mes'ud'u andık da şöyle dedi:
Gerçekten Öyle bir zât
andınız ki, Rcsûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittiğim bir şeyden
sonra onu hâlâ severim. Ben Resûluliah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle
buyururken işittim:
«Kur'ân'ı dört kişiden
alın! İbni Ummi Abd'den —söze bundan başladı— Muâz b. Cebel'den, Übey b.
Ka'b'dan ve Ebû Huzeyfe'nin azatlısı Sâlim'den.» ;
117 - (2464) حدثنا
قتيبة بن سعيد
وزهير بن حرب
وعثمان بن أبي
شيبة. قالوا:
حدثنا جرير عن
الأعمش، عن أبي
وائل، عن
مسروق. قال:
كنا
عند عبدالله
بن عمرو.
فذكرنا حديثا
عن عبدالله بن
مسعود. فقال:
إن ذاك الرجل
لا أزال أحبه
بعد شيء سمعته
من رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يقوله.
سمعته يقول
"اقرؤا
القرآن من
أربعة نفر: من
ابن أم عبد -
فبدأ به -، ومن
أبي بن كعب،
ومن سالم، مولى
أبي حذيفة،
ومن معاذ بن
جبل". وحرف لم
يذكره زهير.
قوله: يقوله.
{117}
Bize Kuteybe b. Said ile
Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebi Şeybe rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Cerir,
A'meş'den, o da Ebû Vâil'den, o da Mesrûk'dan naklen rivayet etti. (Şöyle
demiş): Abdullah b. Amr'ın yanında idik. Bir ara Abdullah b. Mes'ud'dan bir
hadis andık da Abdullah şöyle dedi: Bu zat yok mu! Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'den söylerken işittiğim bir şeyden sonra onu hâlâ severim. Onu
şöyle buyururken işittim :
«Kur'ân'ı dört kişiden
okuyun: İbni Ummi Abd'den —söze ondan başladı—, Ubey b. Ka'b'dan, Ebû
Huzeyfe'nin azatlısı Sâlim'den ve Muâz b. Cebel'den.»
Bir harfi Züheyr
zikretmemiştir ki, o da: «Söylerken» dir.
117-م - (2464)
حدثنا أبو بكر
بن أبي شيبة
وأبو كريب.
قالا: حدثنا
أبو معاوية عن
الأعمش.
بإسناد جرير
ووكيع. في
رواية أبي بكر
عن أبي
معاوية، قدم
معاذا قبل
أبي. وفي
رواية أبي
كريب، أبي قبل
معاذ.
{m-117}
Bize Ebû Bekr b, Ebi
Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Muaviye A'meş'den,
Cerir ile Veki'in isnâdiyle rivayet etti. Ebû Bekr'in, Ebû Muaviye'den
rivayetinde, Muaz'ı Übey'den önce zikretmiştir. Ebû Kureyb'in rivayetinde ise
Übey Muâz'dan öncedir.
117-م 2 - (2464)
حدثنا ابن
المثنى وابن
بشار. قالا:
حدثنا ابن أبي
عدي. ح وحدثني
بشر بن خالد.
أخبرنا محمد (يعني
ابن جعفر).
كلاهما عن
شعبة، عن
الأعمش. بإسنادهم.
واختلفا عن
شعبة في تنسيق
الأربعة.
{m-117-2}
Bize ibni Müsennâ ile
İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İbni Ebi Adiy rivayet etti. H.
Bana Bişr b. Hâlid de
rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed (yâni İbni Ca'fer) haber verdi.
Her iki râvi Şu'be'den,
o da A'nıeş'den naklen yukarkilerin isnadıyle rivayette bulunmuşlar. Fakat
Şu'be'den rivayetlerinde bu dört kişinin tensikında ihtilâf etmişlerdir.
118 - (2464) حدثنا
محمد بن
المثنى وابن
بشار. قالا:
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا
شعبة عن عمرو
بن مرة، عن إبراهيم،
عن مسروق،
قال: ذكروا
ابن مسعود عند
عبدالله بن
عمرو. فقال:
ذاك رجل لا
أزال أحبه. بعد
ما سمعت من
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول
"استقرؤا
القرآن من
أربعة: من ابن
مسعود،
وسالم، مولى
أبي حذيفة،
وأبي بن كعب،
ومعاذ بن جبل".
{118}
Bize Muhammed b. Müsennâ
ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet
etti. (Dediki): Bize Şu'be, Amr b. Mürra'dan, o da İbrahim'den, o da Mesruk'dan
naklen rivâyet etti. (Şöyle demiş):
Abdullah b. Amr'ın
yanında İbni Mes'ud'u andılar da şunu söyledi. Bu öyle bir zattır ki: Ben
Rcsûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i:
«Kur'ân'ı dört kişiden
okuyun: İbni Mes'ud'dan, Ebû Huzeyfe'nin azatlısı Sâlim'den, Ubey b. Ka'b'dan
ve Muaz b. Cebel'den.» buyururken işittikten sonra onu hâlâ severim.
118-م - (2464)
حدثنا
عبيدالله بن
معاذ. حدثنا
أبي. حدثنا شعبة،
بهذا الإسناد.
وزاد: قال
شعبة: بدأ
بهذين. لا
أدري بأيهما
بدأ.
{m-118}
Bize Ubeydullah b. Muâz
rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivâyet etti. (Dediki): Bize Şu'be bu
isnadınla rivayette bulundu. Şunu da ziyade etti. «Şu'be dedi ki: Bu iki kişi
ile başladı ama hangisinden başladiğinı bilmiyorum.»
İzah:
Bu hadisleri Buhari,
Tirmizi ve Nesâi «Fedâilu'l-Kur'an» bahsinde tahric etmişlerdir.
ibni Ümmi Abd 'den
murad Abdullah İbni Mes'ûd (Radiyallahu anh)'tır. Ulemânın beyânına göre
Resûlullah (Sallallahu eleyhi ve Sellem)'in ashabına Kur'ân-ı Kerim'i bu dört
zattan okumalarını tavsiye buyurması Kur'ân‘in lâfızlarını en iyi zabdettikleri
ve onu en güzel şekilde okudukları içindir. Yoksa ashab içinde Kur'ân'ın
mânâlarını onlardan daha iyi bilenler vardı. Yahut bu dört zât Kur'ân-ı Kerim'i
bizzat Resûlullah (Saliallahu Aleyhi ve Sellem)'den öğrendikleri için onları
tavsiye buyurmuştur. Sâir ashab-ı kiram onu birbirlerinden öğrenirlerdi. Bu
dört zât kendilerini Kur'ân öğretmeye verdikleri için onları tavsiye etmiş
olması hattâ vefatından sonra bunların millete Kur'ân hocası olacaklarını
bildirmek için tavsiyede bulunmuş olması da caizdir.